Tuz, kimyada, bir asitle bir bazın tepkimeye girmesi neticesinde meydana gelen maddedir. Tuz, asitteki eksi yüklü iyonla (anyon) bazdaki artı yüklü iyondan (katyon) meydana gelir. Vücudumuzun fonksiyonlarını düzgün bir şekilde yerine getirebilmesi için gerekli olan sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi mineralleri barındıran tuz, kan dolaşımının ve kas sisteminin güçlenmesini sağlayarak, asit-baz ve elektrolit dengemizi düzenleyerek zinde ve sağlıklı bir hayat sürmemize yardımcı olur.

Sağlık açısından birçok faydası bulunan tuz, kandaki şeker düzeyinin dengelenmesine yardım eder, vücuttaki asit miktarının düşmesini sağlar. Burnun ve gözlerin tuzla yıkanması vücuttaki elektrolit dengeyi sağlarken düzenli tuz tüketimi de stres oluşumunu, tiroit ve adrenalin seviyelerini ayarlayarak önler. Deniz tuzunun antiviral özelliği, vücutta antibiyotik görevi üstlenmesini sağlar. Grip, nezle gibi virüs kaynaklı hastalıkları tedavisinde de deniz tuzunun etkisi bulunur. Bağışıklık sistemini güçlendirerek bu tür hastalıklara karşı vücut direncini artırır.

Yüzyıllardır gıdaların saklama sürelerini artırmak amacıyla kullandığımız sofra tuzu, sodyum ve klor içerir. Bu elementler hücrelerimiz tarafından çeşitli fonksiyonları yerine getirmek üzere kullanılırlar. Sodyum, su tutucu özelliğinden dolayı, vücuttaki sıvı hacmini dengede tutmak için çok önemlidir. Ayrıca sinir hücrelerimizde iletimin sağlanabilmesi için gereken bir elementtir.

İyot, bazı besin kaynaklarında doğal olarak bulunan ancak vücudun kendi kendine üretemediği bir elementtir. İyot minerali, enerji metabolizması başta olmak üzere vücutta pek çok önemli göreve sahiptir. Tiroid hormonları arasında yer alan tiroksin ve triyodotironinin önemli bir bileşenidir. Tiroid hormonları protein sentezi gibi vücutta gerçekleşen birçok biyokimyasal reaksiyonu düzenler. Bunun yanı sıra anne karnındaki fetüsün ve bebeklerin iskelet ve merkezi sinir sisteminin gelişiminde de önemli rol oynar. Besinlerde bulunan iyotun kaynağı topraktır. Dünya üzerinde birçok toprak türü vardır ve bu topraklarda değişen miktarlarda iyot bulunur. Topraklarda bulunan iyotun miktarı besinlerin iyot içeriğini etkiler. Dünyanın bazı bölgelerinde bulunan topraklar iyot bakımından fakir olduğu için bu bölgelerde yaşayan insanlarda iyot eksikliği görülme ihtimali yüksektir. Bu bölgelerde yaşamak veya besinlerle yeterli miktarda iyot almamak durumunda iyot eksikliği ortaya çıkar ve bu da birçok hastalığın oluşumuna zemin hazırlar.

İyot deniz ürünleri, süt ürünleri, tahıllar ve yumurtada yaygın olarak bulunan bir eser mineraldir ve dışarıdan alınması gerekmektedir. Birçok ülkede, iyot eksikliğini önlemeye yardımcı olmak için sofra tuzuna iyot eklenmektedir.. Tiroid bezinin çalışması ve tiroid hormonlarının üretiminde iyot özellikle önemli bir rol oynamaktadır. Doku onarımına yardımcı olan, metabolizmayı düzenleyen ve uygun büyüme ve gelişmeyi destekleyen tiroid hormonlarını üretmek için iyot kullanılıyor. Tiroid hormonları ayrıca vücut ısısının, kan basıncının ve kalp atış hızının kontrolünde doğrudan rol oynamaktadır. Tiroid sağlığındaki temel rolüne ek olarak, iyot vücudumuzda farklı görevlere de sahiptir. Bazı çalışmalar iyodun bağışıklık sistemi üzerinde de etkileri olduğunu göstermektedir.